Tanıdığınız bir kişinin ölümü sonucunda bireyin yaşadığı üzüntüye yas denir. İnsanlar hayatlarının içinde ölümün ve kaybın olduğunu bilerek yaşıyor olsalar da bununla karşılaştığında hissedilen yoğun üzüntü kaçınılmazdır. İnsanların Yas sürecinde yaşadığı hissiyat birbirine benzer olsa da bu duyguları yaşama biçimleri farklı olabilir. Yas sürecinde duyguların yaşanma biçimlerinde doğru ya da yanlış yoktur. Kimi insan ağlayarak duygusunu dile getirirken, kimisi de sessizleşmeyi tercih edebilir.
Yas süreci belli adımlardan oluşmaktadır. Bunlar aslında savunma mekanizmasıdır. Beynin yaşadığını anlamlandırmak için adım adım geçtiği evrelerdir.
İlk evrede, ölümün gerçekliğini kabul etmekte güçlük çekilir. Bunun gerçek olmadığına inanmak istenir. Donuk ve duygusuzlaşabilir.
İkinci evrede kişi ölümün, kaybın gerçekliğini fark eder. Duyguları yoğunlaşmaya başlar. Özlem oluşur. Keyif aldığı eylemler artık keyif vermez. İsteksizlik, konsantrasyon sorunu yaşamaya başlar ve huzursuzluk artış gösterir.
Üçüncü evrede kişi artık kaybın netliğini fark eder. Çaresizliği daha çok hissedildiği bu adımda, kişide fiziksel olarak yorgunluk baskındır. İsteksizlik bu adımda da devam etmektedir.
Son evrede ise kişi artık kabullenme aşamasına gelmiştir. Yaşadığı yoğun olan duygular artık normalleşmiştir. Özlem vardır ancak kişi anılarını daha sağlıklı olarak anımsaya başlamıştır ve normal hayatına devam edebilmektedir.
Yasın akut olarak yaşandığı ilk dönelmelerde bedensel rahatsızlıklarda, duygusal tepkiler, bilişsel ve davranışsal tepkiler gözlenmektedir. Bu dönemde yası olduğu gibi yaşamak, içe atmamak, duyguları görmezden gelmek yas sürecini uzatacağı gibi sonrasında psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ve patolojik yasa dönüşmesine sebebiyet verebilmektedir.
Ölümü Çocuğa Anlatma
Küçük yaş grubundaki çocuklarda soyut-somut kavramı henüz oturmamıştır. Ölümü anlamlandırmaları bu nedenle daha zor olmaktadır. Çocuğa ölümü anlatırken örnekler verilmelidir. Bu örnekler doğadan verilenebilir. Burada “ÖLÜM” kelimesinin kullanılmasından kaçınılmamalıdır. Yaşlıydı öldü, hastaydı öldü demek yerine;( Çok hastaydı, bizim normalde hasta olduğumuz gibi değil, daha fazla hastaydı, doktorlar ellerinden geleni yaptılar) gibi ayırt edici konuşmak çocuğun ilerde bir hastalıkla karşılaştığında ölüm korkusu yaşamasını engelleyecektir. Çocukların soracakları sorulara yaşlarına uygun cevaplar verilmelidir. Çocuğun veda etmesine izin verilmelidir ve mezara götürmekten korkulmamalıdır.
Çocuklarda yetişkinler gibi yas sürecini adım adım atlatmaktadır. Çocuklar duygusal olarak aynı süreçten geçiyor olsa da davranışsal olarak bir yetişkin gibi davranmamaktadır. Bazen hiçbir şey olmammış gibi yaşayan çocuk bir anda öfke nöbetleri geçirebilmektedir. Bu süreç içinde çocuğun duygularını ifade etmesine izin verilmelidir.
İhtiyaca ve yasın yaşanma biçimine bağlı olarak bireyler yardımcı ilaç kullana bilir. Böyle bir durumda mutlaka bir psikiyatri uzmanı ile görüşülmelidir. Sağlıklı Yas, altı ay ile bir yıl kadar sürmektedir. Bu sürecin üstünde yaşanan yas durumlarında kişilerin yardım alması gerekmektedir. Çocuklarda ise oyun terapisi en çok kullanılan terapi tekniğidir.